Menü More Next Prev Linkedin Twitter

Auschwitz Ziyaretinin Düşündürttükleri

2213 Görüntüleme

10 Kasım 2014’te yazdığım ve Facebook’ta paylaştığım yazı:

Auschwitz Ziyaretinin Düşündürttükleri

Bu haftasonu Polonya’daydım. Önce Varşova’yı gezdim sonra Krakov ve Auschwitz’i. Sabah 6’da trenle yola çıktık Varşova’dan. Buraya kadar gelmişken Krakov ve Auschwitz’i görmek lazım diye düşündük. Çok soğuktu, yorucuydu ama Auschwitz’i gezerken şikâyet etme hakkım olmadığını düşündüm.

Krakov çok güzel bir şehir, savaşta bombalanmamış, yüzyılların izini taşıyor binalar, kiliseler… Auschwitz de… Nazi kampları da öyle yerinde duruyor. Müze yapmışlar, yapılan insanlık dışı faaliyetlerin tanığı olarak Auschwitz ayakta duruyor. Müzeyi bir rehber eşliğinde gezdik… Neler yapıldığını duymuş, okumuştum ama müzeyi gezerken bu kadar etkileneceğimi düşünmemiştim açıkçası.

Tarihi öğrenmeye çok meraklıyım her zaman, neden bilmem... ve şehirleri gezerken o şehirlerin, mekanların tarihini öğrenerek ve orada yüzyıl ya da bin yıl önce neler yaşanmış olduğunu hissetmeye çalışarak gezerim. Ama bu sefer daha önce hiç olmadığı kadar kötü hissettim kendimi Auschwitz’i gezerken. Kelimelerle anlatılacak gibi değil. O yüzden burada anlatmaya çalışmayacağım.

Anlamaya çalışıyorum yaşanmışlıkları ama anlayamıyorum. Kendinden farklı dine, inanışa sahip, farklı yaşayan, düşünen insanlara tahammül edememek ve elinde fırsat olduğunda onları yok etmeye çalışmak…

Bugün 21. Yüzyıldayız… hadi bu insanlık dışı vahşet 20.yüzyıla aitti diyelim. Bugün farklı mı? Kendinden farklı dine, inanışa sahip, farklı yaşayan, düşünen insanlara tahammül edememek bugün de geçerli değil mi? Kendinize sorun. Kimseye söylemeyin. Kendinize karşı dürüst olun. Sizden farklı inanışta olan, sizden farklı hayat tarzı olan insanlara karşı ne kadar toleranslısınız?

Ne olur çarşaf giymişse ya da türban takmışsa ya da mini etek giymişse ya da içki içiyorsa ya da evlilik dışı cinsel ilişki yaşıyorsa ya da kürtaj oluyorsa? Ne olur Kürtçe konuşuyorsa ya da Ermenice? Ne olur Alevi geleneklerini, adetlerini yerine getirmek istiyorsa?

Ne olur özgür olmak istiyorsa?

Sana ne zararı var?

Özgürlük sadece sana mı mahsus?

İnsanlar kendinden farklı inanışta, yaşayışta olan insanlara tahammül edemiyor çünkü kendi inanışlarından, yaşayışlarından emin değil, farklılığı yok ettiğinde emin olacağını, güvende olacağını sanıyor. İnsan önce kendine inanacak, kendinden emin olacak, doğru yaşadığına, doğru yaptığına inanacak ve ancak o zaman farklılıkları kendine tehdit olarak algılamayı bırakabilecek. Demokrasi deyip duruyoruz. Önce kendimize soralım ne kadar demokratız diye…